13 Mayıs 2010

Renkli Motifli Atkı

Bu atkıyı yapalı aslında uzun zaman oldu ama burada yayınlamadığımı yeni farkettim.Aslında yapılmış ama fotoğraflanmayı bekleyen bir çok şey daha var.Onlarla da bir ara ilgilenmem gerek, inşallah en kısa zamanda.




Yeni Broşlar...

Günler o kadar çabuk ve yoğun geçiyor ki akşamları bilgisayar başına oturmaya pek fırsat bulamıyorum. Ama yeni ürünler yapmak için fırsatı öyle yada böyle yaratıyorum:) Bu sıralar evin bir çok köşesi benim malzemelerimle işgal edilmiş durumda.Herşeyden o kadar çok almışım ki artık onları koyacak yer bulamıyorum.Geçenlerde He-man "Daha büyük bir eve mi taşınsak ne yapsak, senin malzemelerin artık hiçbir yere sığmıyor" dedi. Güzel fikir aslında:) Bana ait bir atölye odam olsa, tüm malzemelerimi oraya yerleştirsem,...sem,...sem,...sem :)
Keçeden yeni broşlar yaptım.


 
 









21 Nisan 2010

Motifli atkı





Son günlerde motif yapmaya takmış durumdayım.Bu atkının çiçek kısmını motifmatik ile yaptım çevresini de tığ ile tamamladım.
Motifmatik ne diye soracak olursanız ben de ip almaya gittiğimde tesadüfen gördüm aldım, önce yapamayacağımı zannettim ama bir iki denemeden sonra çatır çatır yapmaya başladım:)
Yuvarlak ve kare şeklinde iki çeşiti var. Ben bu çiçekleri yuvarlak olanla yaptım.


Yeşil Bluz


Kalıbını Burda'dan çıkarmıştım ama o kadar uzun zaman oldu ki , herşey o kadar karıştı ki evde hangi ay olduğunu hatırlamıyorum.Dikiş makinamı almadan önce kalıbını çıkarıp kesmiştim , kendi makinamla diktiğim ilk ürün de bu oldu.Önce modelin aynısını uyguladım ama hoşuma gitmeyen kısımları (benim hatalarımdan kaynaklanıyordu büyük ihtimalle) çeşitli eklerle yeniden düzenledikten sonra tamamen farklı bir model çıktı ortaya.Mesela yakaya büzgülü fırfır koydum, yine kendi kumaşından gül yapıp onu ekledim, kol ağızlarının duruşunu beğenmedim oraya da parça çevirip büzgü yaptım, tamamen yeniden tasarladım (uydurdum) yani:)
Dün ilk defa giydim ve hep olumlu yorumlar aldım.

19 Nisan 2010

Yeni ciciler...

Çok uzun zamandır buraya yazamıyorum ama bu arada o kadar çok şey yaptım ki hobisel anlamda.Yeni pencereler açarak ufkumu da genişlettim:) İşte yaptıklarımdan bazıları;











24 Mart 2010

Şeker Keçeler, DIY

Biraz ondan biraz bundan. Son günlerde daha çok keçelerle haşır neşirdim.Şeker gibi tatlı çiçekler yaptım:)
















Bunlarda Miss Yonca'lar.





21 Mart 2010

Çengelhan Rahmi Koç Müzesi

Çocukken arkadaşım Nimet ile beraber mandolin kursuna gitmiştik çok da güzel çalıyorduk.Özellikle küçük zuzu mandolin olayına çok heveslenince sorduk soruşturduk müzik aletleri satılan bölgenin adresini aldık bir süredir gitmeyi planladığımız Rahmi Koç Müzesinine yakın bir yer olduğunu da öğrenince müzeye de gidelim ikisini biraradan çıkaralım dedik. Nimet'ler ile de buluşup gittik müzeye. Ankara'da yaşayıp da o bölgeyi yeni görüyor yeni keşfediyor olmaktan büyük utanç duydum. Bölgenin adı Atpazarı olarak geçiyor.Eski Ankara'nın alışveriş merkeziymiş, bir süre önce başlayan restorasyon çalışmaları ile yüzü yenilenmiş süper bir yer olmuş.Sağlı sollu otantik tarihi dükkanların olduğu yokuşu çıkarak ulaşıyorsunuz müzeye.Benim gibi tarihi ve turistik yerlere meraklı biri nasıl oldu da burayı şimdiye kadar keşfedemedi diye çok şaşırdım:) Antika eşyaların,kumaşların,doğal taşların,sepetçilerin,kilimcilerin,gümüşçülerin olduğu onlarca dükkan vardı.Vaktimiz sınırlı olduğu için tadını çıkara çıkara dolaşamadık ama en kısa zamanda tekrar gitmek üzere sözleştik:)
Ankara'da oturup da hala gitmemiş olan varsa mutlaka görmeli buraları.Samanpazarının en üst noktasından devam edilerek de ulaşılabiliyormuş.
Fotoğraf çekmeyi de unutmadım tabi, işte kısa bir tur;











Müzede geçmişte hayatımızın bir parçası olan antika eşyalar sergileniyordu. Oyuncak arabalar, bebekler, trenler, gemi ve uçak maketleri çocuklara olduğu kadar büyüklere de hitabeder şekildeydi.











Elde dikilmiş ilk bayrağımızmış. Ayyıldızı teğel tarzı yer yer eğri iri dikişlerle dikilmiş, yırtılan bir iki yeri öylesine tutturulmuş.İnsan bu yaşanmışlığı görünce çok etkileniyor.



Atatürk'ün kişisel eşyaları ve onun vefatını haber veren gazete.





Teknolojinin ilk örneklerini gösteren eşyalar da vardı.















Burası da Vehbi Koç'un ticarete ilk başladığı dükkanmış.Gittik gördük ya şansı bize de bulaşır mı acaba? :)






Henry Kupiack'ın Minyatür Odalar sergisi gördüğü ilgi üzerine haziran ayına kadar uzatılmış.İnanılmaz güzel şeyler yapmış. Yaklaşık 40x60 cm ebatlarındaki çerçevelerin içine kocaman odaları sığdırmış içindeki en küçük ayrıntıları bile unutmamış.











En sonunda mandolinimizi de almayı unutmadık tabi.Onca geçen yıldan sonra tekrar elime alıp çalmak heyecan vericiydi:) Yarım saatlik uğraşının sonunda parmak uçlarım iyice acımaya başladığı için bırakmak zorunda kaldım ama ne yapalım gülü seven dikenine katlanır...:)